defolu caddelerde fotomontaj

karaçalı'nın sağlam bi parçasıdır

şarkı Adam tiyatro-şiir ortaya karışık yapmış bir şeyler. Bize de dinlemek düşer. Sözleri, ilk perde : (şair) Devir daim saatlerde karanlık cadı kazanı öyle bir sevda ki bin yerden delik deşik resmen devrik yaşamakta kurallı tek cümle : seviyorsam git ! sevmiyorsan gitme ! yüreksiz şehir bu ki gözlerini kalbime dikmiş toz mavi - kış zehir - göz yeşil Rap siyah - gök kırmızı uffff , bütün renkler yine karıştı.. ŞİNASİ (cıgara içerken) - geçen gündü işte, girdim otelden içeri, kafamı şöyle bi kaldırdım ki, baba, on numara be, akıyor be, orta kulvardan şaha kalkmış bir tay gibi! atıma vuriim varya, onu varya uffff.. GÜRBÜZ -oğlum, ben bu karıyı 50 kere soydum, 300 kere giydirdim.. nasıl olur lann? nasıl olur lan? kim demiş lan!kim görmüş lan? ne alakası var? gördüğünüz karı Sophia olamaz oğlum! Şinasi -valla bilmiyorum abi, öyle bi parçaydı yani..çıkardı böyle paltosunu oturdu kontes kontes herifin karşısında..yaktılar böyle mum ışında şampanya patlattırdılar..sonra adam aldı abi böyle bir tango, bir vals, bir salsa, bir çaça..artık bir samba mı desem sevişircesine böyle.. ne bilim abi.. ŞEREF -doğru konuşun lan! o gördüğünüz karı benim otuz senelik aşkım Sophia lan! biraz seviyeli olun lan! s*kmiğim kafanızı! akıllı olun lan! (şinasi-tamam abi. Gürbüz-ne oluyo yaa..) susun lan! (gürbüz- lan ne oluyo?) sus lan! sus lan sus s*k...) şimdi Sophia'yı aricam lan..ulan varya eğer yalan söylüyorsanız varya ! ulan o zaman varya..... ( tetik çekilmesi ) (ŞAİR) Defolu caddelerde ihraç fazlası kadınlar görüyordum fiyaka arabalardan üstü açık oyunlara oyalanan defolu caddelerde yüreği yırtmaçla ağzına kadar açık işporta giysili kadınlar yine de kocaman göğüsle önüne bakmak zor iş yada ne bileyim her gördüğünü silikonlu kaldırım sanmak yürüyorum arkama bakmadan lakin sürümlerden kazanmıyor bile adımlarım... as beni meleğim kendi karanlık rüyama .. Gürbüz -abi kim dedi sana o karı Sophia diye yaaa! ( o esnada Şeref tabancayla Şinasiyi kovalamaktadır..) (ŞAİR) Hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi sen hep el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı yada duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları sen hep daha önce öpülmüş bir kadının dudaklarında sana dair cümleler bekledin oysa ıslanan kelimeler bir başkası adına sana yönlendirilmiş öznesi eylemine uymayan devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti onu öperken başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep ve aslında sevişlerin senle olmadığını bilemedin kapanan gözlerde sen hep bir başka resim üzerine fotomontajdın azizim defolu caddelerde fotomontaj.. ve perde , böylece kapanır.. (alkış sesleri) fotomontaj... (alkışlar devam eder..) sağolun , sağolun... teşekkürler

"hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi. sen hep, el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin. dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı. ya da duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları. sen hep daha önce öpülmüş bir kadının dudaklarında sana dair cümleler bekledin. oysa ıslanan kelimeler, bir başkası adına sana yönlendirilmiş, öznesi eylemine uymayan, devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti. onu öperken başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep. ve aslında sevişlerin senle olmadığını bilemedin. kapanan gözlerde sen hep, bir başka resim üzerine fotomontajdın azizim. defolu caddelerde fotomontaj. ve perde, böylece kapanır... "

"çıkardı böyle paltosunu oturdu kontes kontes herifin karşısında..yaktılar böyle mum ışında şampanya patlattırdılar..sonra adam aldı abi böyle bir tango, bir vals, bir salsa, bir çaça..artık bir samba mı desem sevişircesine böyle.. ne bilim abi.." muazzam parça yahu. "sen hep el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı ya da duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları"

çok iyi bi şarkı. adam resmen çift perdeli tiyatro sunmuş 3 dakikada, daha ne yapsın

sen hep daha önce öpülmüş bir kadının dudaklarında sana dair cümleler bekledin. oysa ıslanan kelimeler bir başkası adına sana yönlendirilmiş, öznesi eylemine uymayan devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti

kkaaaracalii a.k.a muhammed ali seni çok seviyoruz

"hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi. sen hep; el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin. dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı. ya da duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları.. sen hep daha önce öpülmüş bir kadının dudaklarında sana dair cümleler bekledin. oysa ıslanan kelimeler, bir başkası adına sana yönlendirilmiş, öznesi eylemine uymayan, devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti. onu öperken başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep. ve aslında sevişlerin senle olmadığını bilemedin. kapanan gözlerde sen hep, bir başka resim üzerine fotomontajdın azizim. defolu caddelerde fotomontaj.. ve perde, böylece kapanır." . - "as beni meleğim, kendi karanlık rüyama."

'sen hep el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin. dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı. ya da duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları'

"ulan ben bu karıyı 50 kere soydum 300 kere giydirdim" bu cümleyi anlamadım ilk başta. sonra üstüne düşününce biraz o kadını 250 kere başkasının soyduğunu düşündüm. adam kadını 250 kez başka yataklardan toplamıştı. kadın ise her seferinde başka bir yatağa atmıştı kendini.

'o gördüğünüz karı benim otuz senelik aşkım Sophia lan!'

karaçalı'nın en sevdiğim parçalarından biridir. --- spoiler --- Yürüyorum arkama bakmadan lakin Sürümlerden kazanmıyor bile adımlarım... --- spoiler ---

Yaktılar böyle mum ışığında şampanya patlattırdılar..

Sen hep daha önce öpülmüş bir kadının Dudaklarında sana dair cümleler bekledin Oysa ıslanan kelimeler Bir başkası adına sana yönlendirilmiş öznesi eylemine uymayan Devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti Onu öperken Başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep Ve aslında Sevişlerin senle olmadığını bilemedin Kapanan gözlerde sen hep Bir başka resim üzerine Fotomontajdın azizim Defolu caddelerde fotomontaj. Ve perde, böylece kapanır.

valla bilmiyorum abi, öyle bi parçaydı yani link

epeydir tiyatroya gidemedik. bari dedim tiyatro bize gelsin. hatta girsin. dinle azizim dinle, sen nesin? "as beni meleğim, kendi karanlık rüyama..."

düştük yine aynı tiyatral çukura. kalkmak nasip olmasa da olur. eyvallah karaçalı'm, eyvallah abim. . "hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi. sen hep; el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin. dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı. ya da duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları... sen hep daha önce öpülmüş bir kadının dudaklarında sana dair cümleler bekledin. oysa ıslanan kelimeler, bir başkası adına sana yönlendirilmiş, öznesi eylemine uymayan, devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti. onu öperken başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep. ve aslında sevişlerin senle olmadığını bilemedin. kapanan gözlerde sen hep, bir başka resim üzerine fotomontajdın azizim. defolu caddelerde fotomontaj... ve perde, böylece kapanır." - link